Friday, February 17, 2017

2016 ABD Başkanlık Seçimlerindeki Popülist Söylemler ve Amerikan Dış Politikasına Etkileri

2016 ABD Başkanlık Seçimlerindeki Popülist Söylemler ve Amerikan Dış Politikasına Etkileri



8 Kas?m 2016 tarihinde gerçekle?ecek olan ABD Ba?kanl?k seçimleri için mücadele son sürat devam ediyor. Cumhuriyetçiler ad?na Donald Trump’?n adayl??? günler öncesinden kesinle?irken, Demokratlar ad?na Hillary Clinton’?n hala matematiksel olarak adayl??? garantileyememesi ve Bernie Sanders’?n da yar??tan çekilmemeye yana?mamas?, Clinton her ne kadar halen a??r favori olsa da, mücadelenin son ana kadar devam edece?ini gösteriyor.[1] Seçim kampanyas?n?n daha ?imdiden uluslararas? medyada önceki y?llara k?yasla çok daha büyük ilgi görmesi ise, hem internet teknolojisi sayesinde geli?en yeni medyan?n gücünü, hem de Barack Obama Ba?kanl???ndaki ABD’nin önceki y?llardaki kötü imaj?n? düzeltti?ini ve dünyada yeniden ilgi/destek gören bir ülke haline geldi?ini gösteriyor. Bu seçimlerin en dikkat çekici özelli?i ise, Hillary Clinton gibi klasik Amerikan d?? politika çizgisini yans?tan “normal” adaylar?n yan? s?ra, a??r? sa? söylemler kullanan Donald Trump ve a??r? sol söylemler kullanan Bernie Sanders gibi adaylar?n ABD’de ve dünyada büyük ilgi görmesi oldu. Bu nedenle, seçim kampanyas? döneminde kullan?lan popülist söylemleri ve bunlar?n Amerikan D?? Politikas?’na etkisini[2] tart??makta fayda var.

“The Truth About Populism and Foreign Policy” adl? Foreign Affairs dergisinde yay?nlanan son makalesinde[3] bu konuya dikkat çeken Stephen Sestanovich[4], Trump ve Sanders gibi adaylar?n kulland??? izolasyonist d?? politika söylemlerinin Amerikan halk?nda da kar??l?k buldu?unu iddia etmektedir. Makalesinde Pew Ara?t?rma Merkezi’nin yapt??? güncel bir ara?t?rman?n sonuçlar?na yer veren Sestanovich[5], Cumhuriyetçilerin yüzde 65, Demokratlar?n da yüzde 73’ünün sonraki ABD Ba?kan?’n?n iç sorunlara odaklanmas? gerekti?ini dü?ündü?ünü belirtmi?tir. Ayn? ara?t?rmaya göre; Trump destekçilerinin üçte ikisi, Sanders seçmenlerinin ise yar?dan fazlas? ABD’nin küresel ekonomiye bu derece dâhil olmas?n?n ülke ekonomisine olumsuz etkide bulundu?unu dü?ünmektedir. Yine bu ara?t?rmaya göre, son dönemde Amerikan seçmenlerinin karamsarl?klar? da endi?e verici boyutlardad?r. Öyle ki, Amerikal?lar?n yüzde 61’i ve Cumhuriyetçilerin yüzde 71’i ABD’nin bir zamanlar sahip oldu?u uluslararas? sayg?y? kaybetti?ini dü?ünmektedir. Bu noktaya kadar Trump ve Sanders seçmenleri aras?nda benzerlikler dikkat çekerken, bundan sonras?nda taban tabana z?t bir görüntü ortaya ç?kmaktad?r. Sanders destekçilerinin sadece yüzde 16’s? savunma bütçesinin artt?r?lmas?n? ve ABD’nin dünyadaki olaylara daha fazla müdahil olmas?n? isterken, yüzde 43’ü savunma bütçesinin daha da azalt?lmas?n? ve ABD’nin iç meselelerine odaklanmas? gerekti?ini dü?ünmektedir. Buna kar??n, Cumhuriyetçi Parti destekçilerinin yüzde 67’si ve Donald Trump sempatizanlar?n?n yüzde 66’s? ABD’nin savunma bütçesinin artt?r?lmas?n? savunmaktad?r. Bu do?rultuda, Cumhuriyetçilerin yüzde 74’ü ülkelerinin I??D konusunda yeterli gayreti göstermedi?ini dü?ünmekte ve bu nedenle yüzde 68’i I??D’e kar?? Irak ve Suriye’ye Amerikan kara birliklerinin gönderilmesini istemektedir. Bu oran, Trump destekçilerinde yüzde 70’e kadar yükselmektedir. Buna kar??n, liberal demokratlar?n a??r bast??? Demokrat çevrelerde kara birliklerinin gönderilmesine destek yüzde 21’le s?n?rl?d?r.

ABD’deki iki büyük siyasi partinin destekçileri aras?ndaki farklar da seçim öncesinde dikkat çekici ölçektedir. Nitekim Cumhuriyetçilerin yüzde 70’i ABD’nin dünya siyasetindeki üstünlü?ünü korumas? için çal??mas? gerekti?ini savunurken, Demokratlarda bu oran yüzde 35’e kadar dü?mektedir. Bu durum, Cumhuriyetçiler için güç ve liderlik, Demokratlar içinse iç politika meselelerinin (Amerikan halk?n?n refah seviyesi) daha a??r bast???n? göstermektedir. Genel karamsar tablodan farkl? olarak, baz? konularda Amerikan halk?n?n Obama döneminde daha iyimser hale geldi?i de bu ara?t?rma sonuçlar? incelendi?inde görülmektedir. Örne?in, halk?n yüzde 54’ü ABD’nin dünyan?n lider ekonomik gücü, yüzde 72’si de lider askeri gücü oldu?una inanmaktad?r. Bu oranlar, birkaç y?l öncesine k?yasla yüzde 8 oranlar?nda daha yüksektir. Bu nedenle, sadece olumsuz verilere odaklanmamak ve olumlu geli?meleri de görmek gerekir.

Ayr?ca bu noktada bir ?eye de dikkat çekmek gerekir; Donald Trump, Amerikan D?? Politikas?’nda özellikle Asya’ya yönelik izolasyonist baz? mesajlar vermesine[6] ve NATO’yu modas? geçmi? ve pahal? (obsolete and expensive) buldu?unu belirtmesine kar??n[7], ?srail’e ko?ulsuz deste?i, ?ran nükleer program? konusundaki anla?maya kar?? ç?kmas? ve I??D kar??t? sert mesajlar?yla[8], Orta Do?u konusunda hiç de izolasyonist bir siyaset önermemektedir. Trump’?n izolasyonist vizyonu, daha çok Asya politikalar? için geçerlidir ve bu nedenle kendisini Çin Halk Cumhuriyeti ve Kuzey Kore (Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti) gibi komünist rejime sahip ülkeler aç?s?ndan daha cazip bir hale getirmektedir[9]. Hatta bu sayede, Trump, iç siyasette Çinli Amerikal?lardan da destek alabilmektedir.[10] Sanders’?n izolasyonizm vizyonu ise, çok daha kapsaml?, felsefi temelleri olan ve ilkeseldir. Bu nedenle, I??D gibi terör örgütlerine yönelik askeri operasyonlara destek verse de[11], Rusya Federasyonu’nu NATO’ya ya da en az?ndan bu örgütle i?birli?ine dahil etmek gibi son derece bar??ç?l bir vizyon sunan Sanders[12], seçimdeki tek gerçek izolasyonist ve bar?? yanl?s? adayd?r.

Sonuç olarak, Amerikan halk?n?n alg?lar?ndaki ve d?? politika söylemlerindeki bu de?i?imleri, ABD’nin önceki y?llarda ya?ad??? tecrübelerle aç?klamak kan?mca daha do?ru olacakt?r. Nas?l Vietnam Sava?? ard?ndan bir süre izolasyonizm iste?i Amerikan halk?nda a??r bast?ysa, Afganistan ve Irak Sava?? sonras?nda da benzer bir durumun ya?anm?? olmas? muhtemeldir.[13] Bu, her ne kadar daha çok Barack Obama’n?n seçildi?i önceki iki seçim döneminde görüldüyse de, etkileri halen k?smen sürmektedir. Buna kar??n, son dönemde gündeme gelen I??D terörü ve Ortado?u’da süregelen istikrars?zl?k, Çin’in ABD’ye dünya liderli?i konusunda meydan okuyan tavr? ve Rusya’n?n Ukrayna-K?r?m ve Suriye’de yapt??? kabaday?l?klar, ABD’de bundan sonra yeniden müdahalecilik e?ilimlerini güçlendirebilir. Son olarak, sona kalan üç ABD Ba?kan aday?ndan en düzene uygun ve liberal çizgideki aday?n Hillary Clinton oldu?u mutlaka belirtilmelidir. Zira küresel bir vizyonu olan ve ABD liderli?inden vazgeçmeyen Clinton, buna kar??n çok y?prat?c? kara operasyonlar? yerine özel birliklere dayal? s?n?rl? askeri yöntemleri ve istihbarat metotlar?n? önermekte ve bu anlamda Obama politikalar?n?n biraz daha kapsaml? bir ?ekilde devam?n? savunmaktad?r. Bu nedenle, Sanders ve Trump’? daha ideolojik ve popülist, Clinton’? ise daha gerçekçi ve makul bir aday olarak görmek gerekir. Ayr?ca, Sanders ve Trump gibi adaylar taraf?ndan seçim kampanyas? döneminde kullan?lan popülist söylemleri de abartmamak gerekir; çünkü Amerikan siyasal sistemi, her ne kadar Ba?kanl?k sisteminin bir örne?i olsa da, karar alma mekanizmas? tek bir ki?inin (Ba?kan) isteklerine göre asla ?ekillenmez ve kurumlar?n beklentileri ve yönlendirmeleri fazlas?yla etkili olur.


Yrd. Doç. Dr. Ozan ÖRMEC?


[1] http://www.independent.co.uk/news/world/americas/us-elections/us-elections-hillary-clinton-could-lose-democratic-nomination-to-bernie-sanders-a7059076.html.
[2] Bu konuda bir makale için; https://www.foreignaffairs.com/articles/2016-05-23/how-populism-will-change-foreign-policy.
[3] https://www.foreignaffairs.com/articles/united-states/2016-05-30/truth-about-populism-and-foreign-policy.
[4] Stephen Sestanovich (1950-), Sovyetler Birli?i ve Rusya uzman? bir Amerikal? Siyaset Bilimi Profesörüdür. Kendisi Columbia Üniversitesi’nde School of International and Public Affairs’de ders vermektedir. Sestanovich, 1980 y?l?ndan beri devlet kademesinde de çe?itli görevlerde bulunmu?tur. Bu görevlerden en önemlisi, ABD eski D?? ??leri Bakanlar?ndan Madeleine Albright’?n (1997-2001) dan??manl???d?r. Ayr?ca “Maximalist: America in the World from Truman to Obama” adl? önemli bir kitab? da bulunmaktad?r. Hakk?nda faydal? birkaç link için;
http://www.cfr.org/experts/estonia-europe-russia-and-central-asia/stephen-sestanovich/b7485,
https://en.wikipedia.org/wiki/Stephen_Sestanovich.
[5] http://www.people-press.org/2016/05/05/public-uncertain-divided-over-americas-place-in-the-world/.
[6] Örne?in k?sa bir süre önce, Trump, Ba?kan olursa ABD’nin Japonya ve Güney Kore’ye verdi?i askeri deste?i gözden geçirece?ini söylemi? ve bu ülkelerin nükleer silah sahibi olarak kendilerini korumas? gerekti?ini belirtmi?tir. Bak?n?z; http://www.cbsnews.com/news/donald-trump-japan-south-korea-might-need-nuclear-weapons/.
[7] http://www.realclearpolitics.com/video/2016/03/27/trump_europe_is_not_safe_lots_of_the_free_world_has_become_weak.html.
[8] http://www.jpost.com/Jerusalem-Report/Donald-Trump-Israel-and-the-Jews-438335.
[9] http://www.bbc.co.uk/news/world-asia-36423319.
[10] http://www.latimes.com/politics/la-na-pol-asian-voters-20160527-snap-story.html.
[11] http://www.pbs.org/newshour/bb/bernie-sanderss-plan-to-destroy-isis/.
[12] http://thehill.com/blogs/ballot-box/presidential-races/260804-sanders-calls-for-new-nato-that-includes-russia.
[13] Amerikan D?? Politikas?’n?n tarihi hakk?nda k?sa bir analiz için; http://m.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/prof-dr-cagri-erhan/591365.aspx.


Available link for download